Emek ve Dayanışma Platformu’ndan YSK’ya Çağrı

DEM Parti’nin seçimleri kazanan Van Büyükşehir eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının geri alınması ve AK Parti’nin adayına mazbata verilmesine tepki gösteren Emek ve Dayanışma Platformu, YSK’ya çağrı yaptı.

Emek ve Dayanışma Platformu tarafından yapılan basın açıklaması, İstanbul’da yaşanan yangın felaketi nedeniyle sorumluların yargılanması ve en ağır ceza almalarını talep ettiklerini belirterek başladı. Platform, sözcüsü Murat Dağdelen, yaptığı açıklamada; “Kaza değil cinayet! Çalışırken ölmek istemiyoruz! İstanbul'da 29 işçi   yangın sonucu yaşamını yitirdi. Kaçak tadilat, denetimsizlik, zaman baskısı..

İstanbul Beşiktaş Masquerade Club tadilatında meydana gelen patlama ve sonrasında çıkan yangında hayatını kaybeden 29 işçinin ailelerine ve tüm işçi arkadaşlarımıza başsağlığı diliyoruz..

İşçilerin yaşamının bir maliyet unsuru olarak görüldüğü, denetimsizliğin ve kuralsızlığın egemen olduğu bir ortamda, İstanbul’un göbeğinde 29 işçinin yaşamını yitirdiği facia basitçe “kaza” denip geçiştirilemez.

Yaşanan bu facianın ardından gerekli soruşturmanın tüm boyutlarıyla yapılıp ve kamuoyunun bütün kaygılarının ve şüphelerin giderilmesini sorumluların hızla belirlenmesi yargılanması ve en ağır cezaları alması talebimizdir” dedi.

Ardından Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen Abdullah Zeydan’ın hakkının verilmemesi nedeniyle bir araya gelerek tepki gösteren Emek ve Dayanışma Platformu üyeleri tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Van Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için Dem Parti’den aday olan Abdullah Zeydan, 2023 yılı Nisan ayında hakkında verilen memnu haklarının iadesi kararıyla YSK’ya başvurmuş ve Büyükşehir Belediyesi Başkanı olması kabul edilmiştir. Ancak, seçimlere iki gün kala mesai saatinin bitmesine 5 dakika kala Adalet Bakanlığı’nın talebiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince kesinleşen memnu haklarının iadesi kararı yine aynı mahkemece ortadan kaldırılarak, seçilme hakkının gasp edildiği öğrenilmiştir.

Abdullah Zeydan, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Van halkının %55,48 oyunu alarak Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilmiştir. Ancak, memnu haklarının iadesi kararı hukuka aykırı bir şekilde ortadan kaldırılarak, Van halkının iradesi yok sayılmıştır. Bu kararın hukuken açıklanabilir bir tarafı yoktur. İktidar, iki dönemdir Kürt halkının iradesini belediyelerine kayyum atayarak ve seçilmiş belediye eş başkanlarını tutuklayarak yok saymıştır.

Şimdi ise halkın vermediği yetkiyi yargı eliyle aldırarak kayyım zihniyetine devam etmektedir. Emrindeki onlarca kanal ve gazeteye, devletin tüm imkanlarını seferber ederek girdikleri seçimleri kaybeden iktidar, binlerce asker ve polisi bölgeye seçmen olarak taşıyarak seçimlere hile karıştırmıştır. Ancak halk, artık yalanlarına ve ucuz hamaset edebiyatlarına inanmamış, sandıkta AKP’yi yerle yeksan etmiştir. Dillerinden hiç düşürmedikleri milli iradenin sandıkta tecelli etmesini kaybettiklerinde kabul etmeyen iktidar, kendi hukuklarını bile ayaklar altına alarak halkın iradesini gasp etmiştir. Hukuki prosedürleri tamamlayan, adaylığı YSK tarafından kabul edilen Abdullah Zeydan’ın seçimlere saatler kala Adalet Bakanlığı’nın talebiyle hukuken hiçbir karşılığı olmayan gerekçelerle başkanlığının elinden alınıp mazbatanın AKP’li adaya verilmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 21. Maddesine de aykırılık teşkil etmektedir. “Herkes doğrudan ya da serbestçe seçilmiş temsilcileri aracılığıyla ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir” ilkesinin bu hakkın öznesinin Kürtler olduğu zaman rafa kaldırması kabul edilemezdir. Yaşanan bu hukuksuzluklara ve Van halkının iradesinin gasp edilmesine yönelik halkın düzenlediği demokratik tepki ve protestolara polis şiddeti, gaz bombaları ve plastik mermi kullanılarak müdahale edilmiş, çok sayıda kişi şiddet kullanılarak gözaltına alınmıştır. Ayrıca Dem Parti Van İl Binası ablukaya alınarak giriş çıkışlar engellenmektedir. 2016 yılından beri sokakta eylem ve etkinlik yasağı uygulanan Van ilinde sandık iradesinin gasp edilmesiyle birlikte kent adeta güvenlik güçleri ve özel harekât polislerince ablukaya alınmıştır. Van halkı, kayyım siyasetine karşı her defasında en güçlü karşı duruşunu göstermiş ve kimler tarafından yönetilmek istediklerini ortaya koymuştur.

Tüm baskılara rağmen sandıkta iradesini ortaya koyan Van halkının tercihlerine saygı duymak demokratik bir hukuk devleti için zorunludur. Anlaşılan o ki AKP sandıktan aldığı sonuçlardan hiçbir ders almamıştır. Yenilgisinin bedelini yine halka ödetip Türkiye’ye kaotik karanlık bir süreci dayatmamaktadır. Biz bu senaryoyu daha önce izledik. Halkı kaosla korkutup yeni bir seçime gitmenin planları bu sefer tutmayacaktır. Gün birlik olma günüdür. Faşizme karşı birleşmeyenler faşizmin zindanlarında buluşurlar. Dün HDP belediyelerinde, seçilmiş milletvekilleri üzerinde bugün Van özelinde ortaya konulan siyasi iradenin gaspı, yarın CHP belediyelerinin gasplarıyla devam edecek gibi görülmektedir. Türkiye’deki tüm demokrasi güçleri bu zorbalığa dur diyecek, seslerini yükseltecek iradededir.

Gelibolu Emek Dayanışma Platformu olarak iktidara, YSK’ya ve yargı mercilerine çağrımızdır: 2016 yılından beri Kürt halkının seçtiği belediye başkanlıklarını “Kayyım Zihniyeti” ile gasp etmeye son verin. Van halkının iradesinin gasp edilmesine yönelik düzenlediği demokratik tepkilere ve protestolara polis şiddeti uygulamaktan vazgeçin. Halka şiddet uygulayan ve şiddet uygulama talimatını veren yetkililer hakkında ivedi olarak işlem başlatın, halen Van sokaklarında devam eden polis ablukasını derhal kaldırın, sandıkta çıkan halk iradesine saygı duyun”

Basın açıklamasının ardından gazetemizi baskıya hazırladığımız saatlerde Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti), Van İl Seçim Kurulunun, Abdullah Zeydan'ın Van Büyükşehir Belediye Başkanı "seçilmemiş sayılması" ve mazbatanın ikinci sıradaki adaya verilmesi kararına yaptığı itirazı oy çokluğu ile kabul etti.

Haber: Elif MAYADAĞ